ERMAN TOROĞLU – SOL TARAF KARA DELİK!

RAMS Park’ta dün gece iki tane futbol oynamak isteyen kadro vardı… İkisi de oyunu güzelleştirmeye çalışıyor, haliyle düzgün durumlar oluyor. Galatasaray kazanmak istiyor lakin aklı da Kopenhag’da… Sarı-kırmızılı kadro, birinci yarıyı 2-0 bitirse rahat edecek lakin istedikleri olmuyor.

Adana Demirspor’un birinci yarının sonunda kazandığı penaltı, net bir penaltı konumu. Doğal lig o denli bir hale geldi ki bu konumda herkes geçtiğimiz haftalarda Fenerbahçeli Samet’in durumuyla karşılaştırıyorlar. Sarı-kırmızılar vakit zaman uygun işler yaptı lakin finali bitiremedi. Bilhassa Tete, karşı karşıya net goller kaçırdı.

Adana Demirspor kestiği toplarla Galatasaray’ın art tarafına çabuk inip daha hızlı gitselerdi mutlak konum yakalarlardı. Onlar gidene kadar Galatasaray defansı kapandı. Galatasaray, Kopenhag’ta o denli bir maça çıkacak ki Türk futbolu için de çok kıymetli. Haliyle futbolcu alanda iki tarafı düşünüyor. Zira Avrupa’da ya tam olacaklar ya hiç olmayacaklar.

Galatasaray ‘çok güzel takım kurdum’ diyor tamam da aylardır sol bek olayını halledemedi. Deniyorlar, deniyorlar olmuyor… O vakit da bu kadar tesirli takım kuruyorum demeyeceksin. Zira o tarafın kara delik. Başına ne geliyorsa oradan geliyor. Bakalım salı günü o sol tarafta kimi göreceğiz. Bu iş ulusal piyango üzere oldu!

ZEKİ UZUNDURUKAN – VAR ODASI’NDAN ‘TAHTA’ ÜZERE YORUM

Galatasaray’ın sol kanadı, süratli tren üzereydi. Barış Alper’in verdiği dayanak ve gerçek vazife bölgesine dönen Kerem Aktürkoğlu’nun sol kulvara adeta bir ray döşeyip, süratli tren üzere rakip kaleye sefer düzenlediklerini gördük. Sol kanada can katan Kerem’in Icardi ile ahengi da muazzamdı. Kerem’in attığı golde Icardi’nin asisti derslikti.

Icardi dün gol atmaktan daha çok gol attırmayı düşündü ancak penaltıda topu filelere yapıştırıp tribünleri coşturdu. Büyük futbolcu Icardi! Olağanüstü bir maç çıkaran Mertens, Magomedaliyev’in koruduğu kaleye adeta füze üzere şutlar gönderdi, oyun aklı oldu…

Maçın genelinde güzel bir idare gösteren hakem Abdulkadir Bitigen, Nelsson’un durumunda ‘VAR’ın kurbanı oldu’ diyebiliriz. ‘Kurbanı oldu’ diyorum zira Nelsson, konumda esasen toptan kollarını korumak için bedeni birleştiriyor, düşerken de dirseğini (mecburen) yere koyunca sol kolu açılmış üzere görünüyor. Aslında düştüğü anda da kolları birleşik… Fakat dirseği havada kaldığı için top gelip çarpıyor. El-kol, topa gitmiyor!

Hakeme ve VAR’a nazaran Nelsson, düz bir kalas üzere, düz bir tahta üzere düşmeliydi. Zira tahta ve kalasta kol yok! Buna penaltı diyorsanız, Samet Akaydın’ın durumuna neden ‘penaltı’ diyemediniz ey hakemler! Sizi gidi ikili standartçılar sizi!

Galatasaray’ın ikinci yarıya o denli bir başlangıcı oldu ki… Tete’nin bazukası, Icardi’nin şutunun Svensson tarafından çizgiden çıkarılışı… Kerem’in üç metreden topu auta atışı… Direkten dönen toplar! Gümbür gümbür Adana Demirspor kalesine gitti Galatasaray… Galatasaray, girdiği durumlardan sonuç alamadıkça, Adana Demirspor, bilhassa Yusuf Sarı’nın tesirli bindirmeleri ile Galatasaray kalesinde durumlar buldu.

69’da kaleci çıkmış, kale bomboş ve Tete topu auta attı. Kaçırmak daha zordu. Adana Demirspor’da Yusuf Sarı, Svensson ve Semih Güler şahane bir maç çıkardı. Uzatma anlarında kazanılan penaltı ve Icardi’nin penaltı golü, Cimbom’a farkı getirdi.

Galatasaray’da bir gol, bir asistle Kerem Aktürkoğlu, Torreira, Mertens, Icardi ve Boey yürek savaşçıları üzereydi. Galatasaray, şampiyonluk yolunda bir pürüzü daha kayıpsız geçmeyi başardı. Kopenhag maçı için moral depoladı. 15 maçta toplanan tam 40 puan! Daha ne olsun! Muazzam!

LEVENT TÜZEMEN – FARKLI OLURDU

Nelsson’un yaptığı hareket, penaltıydı. Zira top geçmesin diye kolunu kaldırdı. Ancak Galatasaray, bu hususlarda test kadro olmaması lazım. Samet’in koluna penaltı çalmayanlar, Galatasaray’a konum olunca çalabiliyor. Hakikat bir tane, şayet kurallar herkese eşit uygulanırsa futbolun keyfi ve adaleti olur.

Kopenhag ile Avrupa’ya devam konusunda final oynayacak Galatasaray, Adana Demirspor’a karşı iştahlı ve coşkulu oynadı. Tete, sağ kanatta mükemmeller yarattı. Kerem’in solda oynaması, Galatasaray’a iki gol getirdi. Birinde Kerem attı, başkasında de pası Kerem verdi. Mertens ve Kerem Demirbay yorulup oyundan çıkıncaya kadar Galatasaray’ın ritmi, yardımlaşması, topa hakimiyeti harikaydı. Okan hoca, yanlışsız işler yaptı lakin girenler, çıkanlar kadar katkı sağlayamadı. Değişiklikler sonrası Galatasaray’ın oyun istikrarı bozuldu.

Adana Demirspor, kontrataklarla tehlikeler yarattı. Final vuruşlarında Kerem, Mertens, Bakambu ve Tete, topun şiddetini ayarlayabilselerdi, gerçek yere koşuları yapan Icardi, hat-trick bile yapabilirdi. Torreira, Galatasaray’ın tekrar güç santrali vazifesini yaptı, rakipten çaldığı toplarla grubunu atağa kaldırdı. Düzgün oyunun penaltıyla süsleyen Icardi rakip defansın istikrarını ziyadesiyle bozdu. Kerem’e attırdığı golde yaptığı tek pas akıl doluydu.

Kerem, Trabzon’un kupa maçını seyretmiş olacak ki Enis Destan’ın yaptığı vuruşun benzerini yaparak kaliteli bir gol attı. Barış sol bek oynamakta öz bilgi gösteriyor, çok çalışıyor, hamleye dayanak veriyor. Lakin bir teklifim var; ayağında fazla top tutmamalı. Garanti alamayacağı toplarda rakibe kayarak müdahale etmemeli zira kusur yapıyor.

SERKAN KORKMAZ – KOPENHAG’A DOĞRU

Adana Demirspor üzere son periyoda damga vurmuş bir kadrosu yenmek kıymetli. Sıkıntı bir periyottan geçiyor Demirspor fakat usta isimlerden şurası takımı, yeni hocaya kendini göstermek niyetinde çıktı maça kuşkusuz. Son şampiyon ve bu dönemin da güçlü şampiyonluk adayı Galatasaray ve ligin afili gruplarından biri olan rakibi enteresan sol beklerle oynadılar. Bu kadar mı sıkıntı Üstün Lig düzeyinde sol bek bulmak? Seksen küsür milyonluk ülkede altyapınızda oynayacak sol ayaklı bir tane bile savunmacı nasıl bulamıyorsunuz?

Maçın birinci yarısı ezici bir Galatasaray üstünlüğü vardı lakin bu üstünlük skor tabelasına fakat 2-1’lik skorla yansıdı. Ekibin dinamolarından Boey artık gol de atıyor. Kerem’in golündeki Icardi pası süperdi. Demirspor lehine verilen penaltı kararında VAR ve hakeme hürmet duyuyorum. Söylemeden geçemeyeceğim; birinci yarı bittiğinde Galatasaray dokuz, Demirspor’da yalnızca iki faul yapmıştı.

İzlediğim kadarıyla bu sayılar tam karşıtı olsa daha mantıklı olurdu. Hakemle empati kurmaya çalışırken yoruldum ancak bu maçı üstleriyle birlikte bir defa daha izlesin bence. Maçın ikinci yarısında aklı salı gününe meyillenen sarı-kırmızılıların rakibi maça daha çok asılınca sıkıcı bir seyirlikten kurtulmuş olduk. Artık sırada dönemin en kıymetli maçı var. Umarım Cimbom, Danimarka’da bulduğu her durumu gole çevirir. Haydi Okan hoca; bitir şu işi!

CEVDET ÜNÜVAR – KAZANAN HAKLIDIR!

Evinde 23 maçtır kaybetmeyen bir Galatasaray, kalesinde yalnızca 8 gol yemiş Galatasaray, en az gol yiyen Galatasaray; maç önünde de, maç sonunda da favori olan Galatasaray! Saha içinde de, tribünde de, sokakta da favori olan Galatasaray! Sonuca, oyuna bakınca, evet orada da Galatasaray!

İstanbul’a moralsiz gelen Adana Demirspor tarafına gelince… 4 maç kazanamayınca ne Patrick Kluivert kaldı, ne de o istekli oynayan, herkesin de endişeli rakibi olan Adana Demirspor takımı! Mavi-lacivertliler başarılı iken daima gündem olan bir lideri vardı; başarısızlıkla birlikte o da sustu!

Takım başarılı iken konuşulan birbirinden çeşitli istatistikler vardı; o da durdu. Tribünlerin renkli simaları vardır, 4 haftadır onları da pek yorum yaparken, yüzü gülerken göremez olduk(…) 4 maçtır kazanamayan, bocalayan, yardımcı antrenörü ile de maça çıkan; dönem boyunca da hiç deplasmanda kazanamamış, son iki oynadığı Galatasaray maçını da kaybetmiş bir kadro olarak İstanbul’a gelen, tatsız, tuzsuz bir Adana Demirspor çıktı alana…

Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi oynanmadan oynanacak bir maç olması, mümkün sonuçlarda liderliği sarı-kırmızılıların devralacak olması, bu maçı her sayı ve kantarda RAMS Park’a favori çıkarttı. Sonuca gelirsek; kimse alanda çokça gol atsın diye düşünmedi. Yarım sıfır olsun, lehime olsun niyetindeydi.