Nature Astronomy mecmuasında yayınlanan ve Northwestern Üniversitesi liderliğinde yapılan yeni bir çalışmada, devasa kozmik cisimlerin içindeki ısı ve güç akışını detaylı bir biçimde modelleyen birinci üç boyutlu bilgisayar simülasyonları geliştirdi. Bu simülasyonlar sayesinde, bu devasa gök cisimlerinin içinde neler olup bittiği ve bunun sonucunda bir yıldızın nasıl parladığı yahut titrediği daha güzel anlaşılabilecek.

Yıldızların iç gizemini gösteren görüntü yayınlandı

Yıldızların içinde, sıcaklığı çok yüksek bir husus bulunur, bu durum kaynayan suyun yahut okyanus dalgalarının hareketlerine misal. Bu hareketlerin nasıl oluştuğunu anlatmak için, bir örnek vermek gerekirse, yıldızın içini ocakta kaynamakta olan bir tencere suya benzetebiliriz. Tıpkı suyun kabın içinde fokurdayarak yükselmesi üzere, yüksek sıcaklıkla dolu yıldız çekirdeğindeki plazma da yüzeye yanlışsız çıkar.

Bu karmaşık sürecin modellenmesi gökbilimcilerin yıldızların nasıl evrimleştiğini ve ömür döngülerinin sonunda nasıl çöktüğünü daha âlâ anlamalarına yardımcı olabilir ve böylelikle galaksilerin nasıl oluştuğuna ve hatta tahminen de evrenimizin birinci etapta nasıl var olduğuna dair gizemin perdesini aralayabilir.

Tüm yıldızlarda, ısı ve gücün çekirdekten etrafa gerçek aktığı konvektif bir bölge bulunuyor. Bu akış etrafa çarptığında, yerçekimi dalgaları olarak bilinen ve yıldız boyunca yankılanarak yıldızın titremesine ya da parıldamasına neden olan dalgalara yol açıyor. Bu fenomeni daha düzgün anlamak gayesiyle takım, yıldızların titreme kalitesini ya da makalenin tabiriyle “yıldız fotometrik değişkenliğini” varsayım etmek için daha evvel toplanan dataları kullanarak büyük bir yıldızın içindeki ısı ve gücün konveksiyon akışını modelleyen bilgisayar simülasyonları oluşturdu.

Çalışma ve simülasyon sonucunda elde edilen model sayesinde birinci defa bu dalgalar sonucunda bir yıldızın ne kadar parlaması gerektiği belirlenebilecek. Benzeri formda şayet dalgalar ölçülebilirse, yıldızın çekirdeğinin ne kadar büyük olduğu, hayatının han evresine geldiği ve geride şayet oluşturacaksa ne kadar büyük bir kara delik bırakacağı kesin olarak hesaplanabilir.